Gülüm bu gece birden bire yüregimde sicak bir mermi gibi hissettim yoklugunu Bu gece yaz havasi gibi etimdesin Dislerinle isirdigin kizilciga doyamadigim, karabardos sesi geliyor dere boylarindan Bu gece ayriligimizin bin kere bininci gecesi galiba Tütün gibi tükendi zaman Oysa ben seni erken yasayip hiç kaybetmemek için, taze, hudutsuz, sevdim Yüregimin yenilmez ask tanriçasi Galiba, galiba bu gece yazik ve özlemlerin gecesi Insanlar kapi önlerinde ki ayakkabilarini içeriye almayi ögrendigi tarihlerde biz bolivya daglarinda dolasiyorduk Caz dinlemenin ayricalik oldugu dönemlerdeyse irkçi beyaz kamçidan kaçan siyah çiplak ayaklarin sesini duyuyor 4 açiyorduk gözümüzü Sevdamizin içindeki kainatin küçüklügüneyse hem sasirip hem gururlaniyorduk Ögle günesinden yanmayi göze alarak yürüyorduk minik ellerin avuçlarimda, Sonsuz ufuklarda ki insanliga, hürriyet kadar sevdigimiz insanlara dogru Galiba bu gece, galiba bu gece ölümsüzlügün gecesi Bu gece çik Boztepe ye gülüm seyredeyim seni tepeden tirnaga Sag taraftan degirmen dere nin kivrak kalçali bir kiz gibi denize katilisini seyret Seni hissettim Sol taraftan Akçaabat in tütün kokusunu çek cigerlerine Seni imrendim Hiç bir sey yapmiyorsan gülüm günesin Boztepe eteklerinde yanisini seyret Seni kiskandim Bense Bolaman virajlarinda uzun saçlinin yerinde çay içmekteyim Birtanem Az kaldi düserim o sahillere Yelkenleri rüzgar içmis sürmene takasi gibi sarhos, açik denizlerinden Seni özledim Agzimda yarim kalmis bir öpüsme gibi Sadik Gazioglu hocamizin bize söyledigi türküyle sana geliyorum Ben bu kadar içmezdum Derdumden içeyirum Aglayin beni kizlar Yandum da tüteyirum Gerisini sorma, o günlerden bellegimde bir tek sen kaldin lekesiz ve tertemiz gerisini unuttum Daha sonralari ise ayri düsmeyi ve sesini duyup gece yatagimdan firlamayi ögrendim Sen benim korkum, yutkunusum uyanislarimin en güzelisin Sen benim, insanligin bütün zaman ve mekanlarda pesinden kosup da bilemedigi bildigimsin Galiba, galiba bu gece yagmurda gökkusagi misali gülerken aglamanin zamani |